Londra’nın en ikonik noktalarından biri olan Piccadilly Circus, şehrin enerjisinin en yoğun hissedildiği meydanlardan biridir. Gece gündüz hareketli yapısı, ışıklı dev reklam panoları, tarihî anıtları ve etrafını çevreleyen kültürel mekânlarıyla hem yerli halkın hem de turistlerin buluşma noktasıdır. Trafalgar Square, Leicester Square, Soho ve Regent Street gibi önemli merkezlerle çevrili olması, meydanı Londra’nın gerçek anlamda “kavşak” noktası hâline getirir.
Piccadilly Circus, Londra ziyaretinin adeta vazgeçilmez bir durağıdır. Işıkların büyüleyici atmosferi, sokak sanatçıları, kalabalığın ritmi ve her köşede farklı bir kültürün izlerini taşıması, meydanı hem sosyal hem turistik bir merkez yapar. Akşam saatlerinde sokakların daha da canlanması, bölgeyi keşfetmeyi keyifli bir deneyime dönüştürür. Londra Hakkında Detaylı Gezi Rehberimizi Buraya Tıklayarak Okuyabilirsiniz
Tarihçesi ve Adının Kökeni
Piccadilly Circus, 1819 yılında Regent Street ile Piccadilly caddelerinin kesişme noktasında bir dönel kavşak olarak tasarlanmıştır. Meydanın adı, 17. yüzyılda “piccadill” adı verilen yakalı bir kıyafet üreten terzilerin bu bölgede bulunmasından gelir. “Circus” ise Latince “kavşak” anlamına gelen bir kelimedir ve meydanın dairesel yapısını ifade eder.
Zaman içinde bölge, Londra trafiğinin merkezlerinden biri hâline gelirken aynı zamanda eğlence sektörünün de odak noktası olmuştur. 1900’lü yıllardan itibaren dev ışıklı reklam panoları meydanın simgesi hâline gelmiş ve Piccadilly Circus, Times Square ile karşılaştırılan küresel bir ikon olmuştur. Bu panolar, şehrin modernleşme sürecinin bir parçası olarak günümüzde hâlâ Londra'nın en tanınan görüntülerinden biridir.
Mimari Yapısı
Meydanın mimari unsurları hem tarihî hem modern dokunuşlarla şekillenmiştir. En bilinen yapısı, 1893 yılında dikilen Anteros Heykeli olarak da anılan Shaftesbury Memorial Fountain’dır. Bu anıt, hayırseverliği ve toplumsal reformları destekleyen Earl of Shaftesbury’nin anısına yapılmıştır. Heykelin romantik figürü uzun yıllardır Londra’nın simgelerinden biri olarak kabul edilir.
Meydanı çevreleyen binalar, neoklasik detaylarla modern tasarımların uyumlu bir karışımını sunar. Özellikle Criterion Theatre, London Pavilion ve Regent Street üzerindeki yapılar zarif dış cepheleriyle bölgeyi estetik bir bütün hâline getirir. Dev LED ekranlar ise meydanın modern yüzünü temsil ederken, tarihi binaların arasında çarpıcı bir kontrast oluşturur.
Kültürel ve Sanatsal Önemi
Piccadilly Circus, uzun yıllardır Londra’nın eğlence ve sanat dünyasında merkezi bir rol üstlenir. Çevresindeki tiyatrolar, sinemalar ve galeriler, bölgeyi günün her saati canlı tutar. Criterion Theatre, geleneksel İngiliz tiyatrosunun önemli örneklerine ev sahipliği yaparken; hemen yakınındaki Piccadilly Theatre ve Theatre Royal Haymarket, West End kültürünün temel parçalarıdır.
Ayrıca meydanın çevresi, sokak sanatına da oldukça açıktır. Sokak müzisyenleri, performans sanatçıları ve canlı gösteriler, özellikle akşam saatlerinde bölgeye farklı bir atmosfer katmaktadır. Bu çeşitlilik, Piccadilly Circus’u sadece bir turistik merkez değil, aynı zamanda modern Londra’nın kültürel bir yansıması hâline getirir.
Ziyaret İçin Öneriler
Konum ve Ulaşım:
Piccadilly Circus, Londra’nın merkezinde A4 Piccadilly ve Regent Street’in kesişiminde bulunur. Aynı isimli metro durağı (Bakerloo ve Piccadilly line) sayesinde bölgeye ulaşım son derece kolaydır. Leicester Square, Soho ve Covent Garden’a yürüyerek birkaç dakika içinde ulaşabilirsiniz.
Yakınındaki Önemli Yapılar ve Mekanlar:
- Regent Street: Şehrin en zarif alışveriş caddelerinden biri, meydanın hemen kuzeyinde yer alır.
- Soho: Yeme içme, gece hayatı ve müzik kültürünün kalbi; birkaç dakikalık yürüyüş mesafesinde.
- Leicester Square: Sinemalar ve etkinliklerin yoğun olduğu alan, meydanın doğusunda bulunur.
- Trafalgar Square: Ulusal Galeri ile birlikte kültürel açıdan önemli bir meydan; yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
- China Town: Renkli sokakları ve restoranlarıyla Piccadilly Circus’a komşu bir bölgedir.
Ziyaret Saatleri:
Piccadilly Circus bir meydan olduğu için günün her saati ziyaret edilebilir. En yoğun ve ışıklı hâli genellikle akşam saatleridir.
Ziyaret İpuçları:
Sabah erken saatlerde daha sakin bir atmosfer sunarken, akşamları ışıklı reklam panoları meydanın karakterini ortaya çıkarır. Fotoğraf için en iyi zaman gün batımı sonrası altın saatlerdir. Bölge oldukça kalabalık olabileceğinden kişisel eşyalarınıza dikkat etmek faydalı olacaktır. Alışveriş planlıyorsanız, Regent Street üzerindeki mağazaların kapanış saatlerini kontrol etmek önemlidir.



