Balıkesir’in batısında konumlanan Havran, tarım ve zeytincilikle özdeşleşmiş sakin bir yerleşimdir. Verimli ova arazileri, zengin zeytinlikleri ve temiz havasıyla hem doğa severler hem de kırsal yaşam arayanlar için cazip bir ilçedir. Ayrıca süt ve peynir üretimiyle tanınan bölge, yöresel lezzetlerle zenginleşmiş gastronomik duraklar vadeder. İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve zeytinyağı çalışmalarıyla hayat bulmaktadır.
Doğal güzelliklerin yanı sıra Havran, kültürel miras açısından da dikkat çeker. Osmanlı dönemine ait cami ve köy yapısı, eski su yolları ile eski yerleşimler, tarih meraklılarına keşif alanı sağlar. Hem doğa yürüyüşleri hem de kültürel geziler için uygun bir altyapısı mevcuttur. Şimdi gelin, Havran’ın en öne çıkan 8 noktasına birlikte göz atalım.
1. Terzizade Konağı
1934 yılında Hacı Ahmet Efendi tarafından havranlı zanaatkarların ustalığıyla inşa edilen Terzizade Konağı, Havran’ın merkezinde tarihi dokuyu yansıtan bir yapıdır. İki katlı büyük bir ahşap yapıya sahip konağın geniş salonları, ahşap döşemeleri ve 39 odasıyla boyut olarak oldukça etkileyici olduğu bilinir. Rivayete göre Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Koca Seyit’in burada ağırlandığı söylenir. Restorasyonla aslına sadık kalınarak müze kimliğini kazanan yapı, günümüzde ziyaretçilere eski yöresel yaşantıyı gösteren bir zaman kapsülü gibi işlev görüyor. İç bölümde yer alan kalem işleri, kapı kolları ve büyük pencereler gibi ayrıntılar, ziyaretçilere konak yaşamının estetik düzeyini hissettiriyor.
Konağın giriş holünden avluya kadar uzanan koridorlar, ahşap tavanların gösterdiği motiflerle dikkat çeker. Özellikle gün ışığının avlu sütunları arasına süzülmesi, mekâna mistik bir hava katar. Ziyaretçiler bireysel ya da rehberli turlar boyu bu detayları keşfedebilir, döneme ait mobilya ve objeleri inceleyebilirler. Konak galerilerinde sergilenen eski fotoğraflar, yazılı belgeler ve eşyalar, Havran’a dair kültürel bir koleksiyon meydana getirir. Tarih, mimari ve yöresel kimlik meraklıları için etkileyici bir duraktır.
2. Havran Kent Müzesi
Hocazade Konağı içinde kurulan Havran Kent Müzesi, 2017 yılından itibaren ziyaretçilerle buluşuyor. Giriş katında yer alan sergilerde antik çağlardan günümüze yerel kültüre ait etnografik objeler, tarım araçları ve el sanatlarına dair parçalar bulunuyor. Üst katta ise Çanakkale kahramanı Koca Seyit’in hayatını anlatan bölümler, görseller ve savaş dokümanları yer alıyor. Müze, Havran’ın geçmişine ışık tutarken yerel kimliğin izlerini sürmeye olanak tanıyor. Misafirler, ücretsiz ve açık ortamda eserleri görebilir, tarihi detaylara ulaşabilirler.
Üç odalı yapı, eski konak atmosferine sahip olup ziyaretçiyi geçmişe taşıyor. Zemin kattaki zeytincilik ve tarım ekipmanlarının yanında ev eşyaları da halka hayatına dair bir panorama sunuyor. Üst kattaki kahramanlık temalı bölüm sayesinde milli ruh ve özdeşlik hissediliyor. Fotoğraf çekimlerine izin veriliyor, böylece kişisel belgeleme olanağı da sunuluyor. Eğitici, görsel ve belgesel yönü olan bu alan, bölge kültürünü tanımak isteyenler için unutulmaz bir duraktır.
3. Seyit Onbaşı – Atatürk Müzesi ve Anıtı
Bu kompleks alan, üç farklı öğeyi barındırır: Seyit Onbaşı Anıtı, Atatürk Anıtı ve müze bölümü. Koca Seyit’in 276 kg’lık top mermisini kaldırdığı sahne canlandırma heykeliyle birlikte, Marmara Üniversitesi akademisyenlerinin elinden çıkan anıt eseri yer alır. Müze kısmında bu kahramanlık efsanesini belgeleyen fotoğraf, yazılı metin ve medya yansıtılır. Anıt bölgesi dramaturjik bir sunumla zihinde kalıcı bir iz bırakmayı amaçlar. Bu alan, havranlı kahramanın manevi mirasını yaşatmak adına önemli bir sanatsal düzenlemedir.
Anıtın etrafında yürüyüş yolları ve bilgi panoları mevcut. Zemin taştan, çevresi yeşilliklerle çevrili olan bu alan gün boyu açık ve ücretsizdir. Ziyaretçiler anıtın önünde poz verebilir, kahramanlık konu eden metinleri okuyabilir ve hafif bir doğa molası da yaşayabilirler. Hem milli değerlere hem yerel tarihe duyarlı ziyaretçiler için anlamlı bir durak. Aynı zamanda yerel okullar tarafından da talep gören bir alan olması, etkisini artırıyor.
4. İnönü Mağaraları
Havran’ın 8 km dışında, Kocaçal Tepesi eteklerinde konumlanan İnönü Mağaraları, doğal oluşumların tarihi izlerle birleştirilmesiyle öne çıkar. Dev Adamı, Karanlık ve Aydınlık olarak adlandırılan üç farklı çap ve yükseklikte mağara; milattan önceki dönemlerin kesitlerini taşır. 1949’dan itibaren yürütülen ilk arkeolojik kazılarda seramik, çömlek ve heykel kalıntıları bulunmuştur. Bu malzemeler, ziyaretçilere farklı çağlara dair parça bilgi aktarır. Işıklandırılmış güzergahta yer alan levhalar, patikalara yön verir ve güvenliği sağlamlaştırır.
Her mağaraya ait geçiş kapıları, doğal taş oyukları ve yer yer sarkıtlar orijinal halini korur. Ziyaretçiler, belirlenen rotalar boyunca farklı boyuttaki odalarda yönlendirme panolarıyla gezinir. Atmosfer zaman zaman serin ve sessizdir; mitolojik ve gizemli bir atmosfer yakalanır. Tarih ve doğa birlikteliğini arayanlar için özel bir keşif alanıdır. Ayrıca bu bölge rehberli turlarla gezildiğinde kazı bilgileriyle derinleşir.
5. Thebe Antik Kenti
Kalabak ve Tepeoba köyleri arasında yer alan Thebe Antik Kenti, adıyla efsaneleri birleştirir. Homeros'un İlyada’sına gönderme yapan kent; Truva savaşçıları tarafından kurulduğu rivayet edilir. Arkeolojik kalıntılar içinde taban zemin duvarları, seramik parçalar ve restorasyon işaretleri bir zaman tünelinin açıldığını gösteriyor. Bölge, doğal olarak yamaç ormanları içinde bağdaş kurmuş gibi oturan taş temellerle birlikte yerleşimlerini mütevazı biçimde barındırır.
Ziyaretçi, ormanlık patikadan ilerlerken yerdeki izleri takip eder; kemer kalıntıları ve dökülmüş duvar parçaları arasında gezinir. Jeolojinin ve tarihin kıvrımlarını hisseder. Dönemle ilgili bilgi panoları ziyaretçilere tarihsel perspektif sergiler. Hem kültürel hem doğal keşif isteyenler için esintili bir soluk; manzara fotoğrafçıları için de tercih edilesi bir ziyaret noktasıdır.
6. Eybek Gözetleme Kulesi
Serhat mevkiinde yer alan kızılçam ormanı içinde, 920 m yükseklikte bulunan Eybek Kulesi, 1980’de orman yangınlarını izlemek amacıyla inşa edilmiştir. Kulenin tepesine çıkan ziyaretçiler, Edremit Körfezi’ne kadar uzanan geniş panoramayı görebilir. Ahşap ve beton bileşimiyle sade, işlevsel bir yapı olan kule, doğamüdahaleden uzak bir yapıda yer alır. Rüya gibi doğa ziyafeti sunan tepeye çıkan patika yol, kuş ve bitki yaşamına da yer açar.
Kulenin çevresi çam, meşe ve kestane ağaçlarıyla zenginleşir. Dik patika yükselişi, hem hafif egzersiz hem de doğada mola verenlere uygun. Teras kısmında bankçıklar bulunur; ziyaretçiler dinlenebilir, piknik yapabilir. Bu rota, fotoğraf ve doğa uğraşısı isteyenler için çokça önerilir; manzara saatleri farklı senaryolar üretir. Bireysel veya gruplar eşliğinde ulaşılabilir.
7. Çınarlıhan Mesire Alanı
Havran–Yenice yolu üzerinde 18 km uzaklıktaki Çınarlıhan, geniş vadi içinde asırlık çınar gövdeleriyle kaplı bir mesire alanıdır. Yüksek gölgeler altında masalara kurulmuş kır lokantaları, çocuk parkları ve büfeler bulunur. Alanın doğal kaynak suyu, derinliği düşük bir dere boyunca akar; serin bir yürüyüş molası imkânı verir. Yaz aylarında Hıdrellez gibi etkinliklere ev sahipliği yapar; büyük grupların buluşma noktasıdır.
Alanın doğal zenginliği, sakin ziyaretçiler için sıcak bir ortam sergiler. Banklıklarda dinlenme, çamurlu yollar arasında hafif egzersiz yapılır. Çocuklu aileler için güvenli oyun alanları ve yeşilliğe gömülü piknik masaları bulunur. Doğa ve sosyal bir buluşma ortamı oluşturması sebebiyle Havran'a yakın rotalar arasında tercih edilir.
8. Havran Barajı
Havran Barajı tarımsal sulama amaçlı kurulmuş olsa da çevresinde doğal bir ekosistem geliştirmiştir. Rezervuar çevresi, zengin su kuşu çeşitliliği ve büyük yarasakolonisiyle Türkiye’nin sayılı doğal alanlarından biridir. Açık su yüzeyi, sazlık gölgeleri ve göl kenarı gezinti rotalarıyla kuş gözlemcileri için cazip bir yerdir.
Baraj gövdesinin çevresinde kurulmuş yürüyüş yolları ve seyir platformları bulunur. Özellikle gün doğumu ve batımında drift etkili manzaralar yakalanabilir. Fotoğrafçılar doğal sahneleri karelerken, ziyaretçiler huzurlu bir zaman geçirir. Sulak ekosistemi, Havran’ın tarih ve doğa rotalarına kıyasla farklı bir ekolojik zenginlik katar.